CAN YOKSUL
1948 yılında Çorum’un Tolamehmet köyünde doğdu. Asıl adı Selahattin Koçak’tır.
Şiire ilgisi ilkokul yıllarında başladı. Yöresinde dinlediği ve zamanla şiirlerini öğrendiği aşıklardan etkilenerek şiir yazmaya yöneldi.
 İlkokuldan başlamak üzere tüm okul yaşamı değişik yerlerde geçti. 1968 yılından sonra yaklaşık 10 yıl Çorum’un değişik köylerinde öğretmenlik yapan Can Yoksul, bu dönemde birçok aşığa ilişkin araştırmalara yöneldi.
İlkokuldan başlamak üzere tüm okul yaşamı değişik yerlerde geçti. 1968 yılından sonra yaklaşık 10 yıl Çorum’un değişik köylerinde öğretmenlik yapan Can Yoksul, bu dönemde birçok aşığa ilişkin araştırmalara yöneldi.
Sonraki yıllarda öğretmenlikten ayrılarak Çorum çevresinde kalkınma kooperatiflerinde değişik görevlerde çalıştı. Bu görevleri sırasında Köy-Koop’un yayın organı olan »Tohum«, daha sonra »Allıturnam« adlı dergileri çıkaran Can Yoksul, Avrupa’nın birçok yerinde değişik konferans ve toplantılara katıldı.
Son yıllarda bir yöresel gazetede köşe yazarı olarak çalışan Can Yoksul’un değişik ülkelerde yayımlanan Teslim Abdal’dan Deli Boran’a dek birçok halk ozanına ilişkin araştırması ve »Bozkırın Çocuğu« (1970), »Deli« (1974), »Gündönümü« (1980), »Seni Unutur muyum Seni« (1983), »Panzerler, Postallar, Darağaçları« (1983) ve »İnsanlığın Türküleri« (1990) adlı kitapları bulunmaktadır.
 
Üstünde
 
 Derdin elinkinden yüce belleme
 Nice dert olur ki derdin üstünde
 Eli cahil kendin hoca belleme
 Nice fert olur ki ferdin üstünde
 
 Yara olur sızlar irin akarak
 Yara olur iyileşir kokarak
 Say parmaklarını bir bir bakarak
 Üç değil beş olur dördün üstünde
 
 Derdi olan elbet derman çağırır
 Kimi sinesinde öfke yoğurur
 Bu dünya durmadan korkak doğurur
 Korkaklar yer tutmuş merdin üstünde
 
 Can Yoksul’um olmaz yamaya yama
 Sokulmuş böğrüne bir paslı kama
 İki köy birleşip bir olur ama
 Yurt olmaz elbette yurdun üstünde
  
Ben
 Gökyüzünde uça uça
 Yoruldum ben yoruldum ben
 Zalim avcı nişan aldı
 Görüldüm ben görüldüm ben
 
 Kan akıyor bak yaram var
 Vurma avcı eşim duyar
 İlden ile diyar diyar
 Sürüldüm ben sürüldüm ben
 
 Düştüm gökten taş üstüne
 Aktı kanım baş üstüne
 Sürme elin döş üstüne
 Kırıldım ben kırıldım ben
 
 Çırpınırdım tepe takla
 Haydı toprak beni sakla
 Sapı kanlı kör bıçakla
 Vuruldum ben vuruldum ben
 
 Çil kekliğim geldi sonum
 Bir Can idim n’oldu sonum
 Kara toprak oldu sonum
 Sarıldım ben sarıldım ben